google-site-verification=8PXa2XQsrWOv1yvQkbA71RfkAM0-ZS-Mr-eoWswhC2U
istanbul Yaşam Koçu Öğrenci Koçu Ayşim Çulfa 0505 767 5885
aysim28@windowslive.com
DAHA ENERJİK VE SİNERJİK BİR YAŞAM MÜMKÜN MÜ?
21/03/2018
DAHA ENERJİK VE SİNERJİK BİR YAŞAM MÜMKÜN MÜ? Aslında muhtaç olduğumuz güç, sinerji ve enerji şimdi ve şu anda beynimizdedir. Nasıl mı? Ne kadar uzun zamandan beri olumsuz düşüncelere sahip hasta ve yoz ilişkiler içinde olsanız, karadenizde gemileriniz batmış olsa, para sıkıntısı çekseniz, kendinizden nefret etseniz bile bunları bugün şu anda değiştirmeye başlayabiliriz. Sahip olduğumuz düşünceler ve sürekli olarak kullandığımız sözcükler bu aşamada yaşamımızı ve deneyimlerimizi oluşturmaktadır. Ama bununla birlikte bunların çoğu köhne düşünce kalıplarıdır. Ama şu anda seçtiğimiz düşünceler ve sözlerimiz yarını, ertesi günü, önümüzdeki haftayı, ayı ve yılı, yani geleceğimizi oluşturacaktır. Gücün kaynağı her zaman içinde bulunduğumuz şu andadır. Bu, değişiklikleri yapmaya başlayacağımız andır. Ne denli rahatlatıcı ve ümit verici bir düşünce, değil mi? Eski mantıksız ve saçma düşüncelerimizden kurtulmaya başlayabiliriz. Hemen şimdi. Küçük bir başlangıç yaparak farkı görebilirsiniz. Küçücük bir bebekken neşe ve sevgi doluydunuz. Kendinizin ne denli önemli olduğunu biliyor ve kendinizi adeta evrenin merkezi gibi hissediyordunuz. Çok yürekliydiniz, istediklerinizi çekinmeden dile getirebiliyor ve duygularınızı açıkça ifade edebiliyordunuz. Çişiniz, kakanız dâhil tüm bedeninizi seviyordunuz. Kendinizin kusursuz olduğunu biliyordunuz. Ve bu da varlığınızın gerçeğiydi. Geri kalan anlamsız ve saçma şeyleri sonradan öğrendiğiniz için bunları kolayca unutabilirsiniz. Kim bilir ne denli sıklıkla, "Ben buyum işte," ya da "Bu böyle, yapacak bir şey yok," cümlelerini kullanmaktayız. Bu cümleleri kurarken aslında "bunların bizim gerçeğimiz" olduğuna inandığımızı söylemekteyiz. Genellikle başkasının görüşünü benimser ve bu görüşü kendi inanç istemimizle birleştirir ve buna inanırız. Bu diğer inançlarımız içinde geçerlidir. Çocukken eğer bize dünyanın çok ürkütücü bir yer olduğu öğretilmişse duyduğumuz her şeyi bu inancımıza uygun bir biçimde algılar, bu görüşün doğru olduğuna inanırız. "Yabancılara güvenilmez.", "Hava karardıktan sonra sokağa çıkılmaz.", "İnsanlar seni aldatır." Gibi düşünceler zihnimizi ele geçirir. Öte yandan çocukluğumuzda bize dünyanın güvenilir ve keyifli bir yer olduğu öğretilmişse başka şeylere inanırız. "Sevgi her yerdedir.", "İnsanlar birbirlerine dostça yaklaşır.", "Para konusunda kaygı duymama gerek yoktur." Ve daha niceleri. Yaşam deneyimleri inançlarımızın aynasıdır. Çok ender olarak oturup inançlarımızı sorgularız. Örneğin, kendime şu soruyu sorabilirim: "Bunları öğrenmek benim için neden bu kadar zor? Bunlar gerçekten de doğru mu? Şimdi işe başlamam doğru mu? Bu inanç bana nereden geldi? Birinci sınıftaki öğretmenimiz sürekli olarak aynı şeyi söylediğinde ona hâlâ inanıyor muyum? Bu inançtan kendimi kurtarsam daha iyi olmaz mı?" Bir an için durun ve aklınızdan geçen ilk düşünceyi yakalayın. Şu anda ne düşünüyorsunuz? Düşünceler eğer yaşamınızı ve deneyimlerinizi biçimlendiriyorsa aklınızdan geçen bu düşüncenin gerçeğe dönüşmesini ister misiniz? Eğer bu endişe, öfke, acı ya da intikam içerikli bir düşünceyse bu düşüncenin size nasıl geri geleceğini düşünüyorsunuz? Neşe dolu bir yaşam istiyorsak neşe dolu düşünceleri geçirmeliyiz aklımızdan. Zihinsel ya da sözlerle gönderdiğimiz mesaj bize aynen geri dönecektir. Söylediğiniz sözcükleri dinlemek için kendinize zaman ayırın. Eğer bir sözcüğü üç kez yineliyorsanız bunu bir kenara not edin. Bu sözcük artık sizin için bir kalıp niteliği kazanmıştır. Haftanın sonunda da oluşturduğunuz listeyi inceleyin, kullandığınız sözcüklerin sizin deneyimlerinizle nasıl uyuştuğunu görüp şaşıracaksınız. Sözcüklerinizi ve düşüncelerinizi değiştirmeye istekli olun ve yaşamımızın değişmesini izleyin. Yaşamınızı denetim altına almanın yolu sözcük ve düşünce seçiminizi denetlemekle gerçekleşir. Sizden başka hiç kimse sizin zihninizden geçenleri bilmez. MYLİFE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE KOÇLUK MERKEZİ : 0505 767 58 85 |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Ebeveynler Çocuklarının Karne Notları İle ilgili Nasıl Bir Tutum İçinde Olmalılar? - 19/01/2019 |
Ebeveynler çocuklarının karne notları ile ilgili nasıl bir tutum içinde olmalılar? Eğitim ögretimin ilk yarısı geldi ve karneler alındı. |
UZUN İLİŞKİLERİN SIRLARI NELERDİR ? - 26/05/2018 |
İlişkiler Uzmanı Profesör John Gottman yeni nişanlanmış çiftlerle 15 dakika ya da daha az vakit ge |
BAŞARI ÖYKÜMÜZ - 18/04/2018 |
Hayatta tökezleyecek düşecek çelme yiyeceksiniz. Ama bu her olduğunda yeniden ayağa kalkacaksınız.Gücünüz |
MOBBİNG NEDİR? NE DEĞİLDİR? ” - 21/03/2018 |
Mobbing, bir veya birkaç kişi tarafından diğer bir kişiye yönelik olarak; kasıtlı, sistemli bir şekilde düşmanca ve ahlakdışı bir iletişim kullanılarak uygulanan bir psikolojik terör |
ÇOCUK NE YAŞIYORSA ONU ÖĞRENİR - 21/12/2017 |
Tüm ebeveynlerin istekleri, hayalleri hep aynıdır. Çocuklarımız iyi ahlaklı olsun, merhametli, hoşgörülü, iyi karakterli olsun, iyi bir insan olsun, mutlu olsun istiyoruz. |
HEDEFE ULAŞMADA BAŞARACAĞINA INANMAK - 26/03/2016 |
YAŞAM KOÇU, ÖĞRENCİ KOÇU ve PSİKOTERAPİST AYŞİM ÇULFA 0 533 373 81 23 aysim28@windowslive.com |