‘’Sadakatsizliğe uğradığımı öğrenmemin üzerinden haftalar geçti. Sanki her şeyi bugün öğrenmiş gibiyim. Var olan gözyaşlarımın tümünü döktüm sanıyordum ancak evimde ve işyerimde hala kapıyı kapatıyor ve ağlamaya devam ediyorum. Geceler bir kabus gibi… Sürekli gözümün önüne kocam ve ilişkide olduğu kadın geliyor. İğreniyorum, kusmak geliyor içimden. Uyuyamıyorum. Aralarında olanları düşünmemeye çalıştıkça daha da çok düşündüğümü fark ediyorum. Düşüncelerimi kontrol edemiyorum. Her sabah çıldırmamış olduğuma şaşırarak kalkıyorum yatağımdan. Gündüzleri yaptığım hiçbir işe konsantre olamıyorum. Yapmam gerekenleri unutuyor, çevremdekilere son derece soğuk ve kötü davranıyorum. Bazen onu kovmak geliyor içimden. Bazen de elimi tutup ‘Hepsi rüyaydı, ben yalnızca seni sevdim’ demesini bekliyorum. Artık hiçbir konuda ona güvenmiyorum. O benim tanıdığım ve sevdiğim adam değil ki… Telefonlarını, kredi kartı dökümlerini, e-postalarını kontrol ediyorum. Değişen yalnızca o değil. Masumiyetini, güvenini, inançlarını, gelecek duygusunu, umutlarını ve hatta kimliğini kaybeden benim aslında… Yaşıyor olmanın anlamı var mı diye soruyorum bazen kendime…’’

Aldatılmanın sonrasında birlikte kalma kararı alan eşler arasında, somut bir ilişki kaybı olmasa da ilişkiye atfedilen olumlu nitelikler kaybolabilmektedir. Sadakatsizlik partnerlerin her ikisini de değiştirmekte ve dolayısı ile ilişkinin kendisi değişikliğe uğramaktadır. Bu nedenle bazı terapistler sadakatsizlik sonrasında ki ilişkiyi, yas tutmayı gerektiren bir kayıp süreci gibi algılarlar. Güven üzerine kurulmuş ilişki artık ölmüştür ve yası tutulacaktır. Sadakatsizliğin ardından yaşanan süreç tıpkı sevilen birinin ölümünü izleyen süreç gibi şaşkınlık, şok, inkar, öfke, umutsuzluk, çaresizlik, üzüntü gibi evreler içerebilir.

Aldatılan eşin yaşadığı kayıplar şöyle özetlenebilir:

Kimlik kaybı: ‘’Artık eski ben değilim’’

Özel olma duygusunun kaybı: ‘’Senin için özel olduğumu sanıyordum. Şimdi kolayca gözden çıkarılabilir olduğumu anlıyorum’’

Kendilik saygısının kaybı ve bu süreçte eşini yeniden kazanabilmek için inanılan değerlerden vazgeçme: ‘’İlişkimizi devam ettirebilmek ve onun eşimi elimden almasını engellemek için gereken her şeyi yapacağım’’

Söylenen yalanlara inandığı ve sadakatsizliği görmezlikten gelmeye yönelik çabalar gösterdiği için hissedilen kendine yönelik öfke ve suçluluk: ‘’Nasıl bu kadar aptal olabilirim, onun yalanlarına nasıl da kolaylıkla inandım?’’

Düşünce süreçleri üzerinde kontrol kaybı: ‘’Bu düşüncelerden nasıl uzaklaşabilirim? Aynı şeyleri düşünmekten kendimi alamıyorum. Düşüncelerimi kontrol edemiyorum’’

Tekrarlayan ve hoşa gitmeyen davranışlar üzerinde kontrol kaybı: ‘’Bu kontrolleri yapmamam gerektiğini biliyor ancak buna rağmen kendimi kontrol edemiyor olmamdan nefret ediyorum’’

Adalet ve kontrol duygusunun kaybı: ‘’Yaşam artık anlamlı gelmiyor, hiçbir şey ve hiç kimse güvenilir değil. Hiçbir şey kontrolümde değil’’

Başkalarıyla kurulan bağın kaybı: ‘’Benim yanımda beni destekleyen kim var?’’

Amaç ve yaşama isteğin kaybı: ‘’Bazen arabamla eve dönerken yoldan çıkmak ve bu acıyı sonlandırmak istiyorum’’

Sadakatsizliğe uğrayan kişinin aldatılmayı anlayış biçimi, onun sadakatsizliğe verdiği duygusal tepkileri de belirler.

Bu süreci bir profesyonel eşliğinde yürümek ilişkinin yeniden yapılandırılabilmesi için çok önemlidir. Daha doyumlu bir ilişki ve daha yaşanılası bir hayat için sevgiyle kalın…

Kaynak: Mehmet Sungur

         AİLE DANIŞMANI & İLİŞKİ VE YAŞAM KOÇU

                        YÜKSEL KÖKSAL

0 535 433 66 20                0 505 767 58 85

                                                                         kuantumkoc@hotmail.com