google-site-verification=8PXa2XQsrWOv1yvQkbA71RfkAM0-ZS-Mr-eoWswhC2U
İSTANBUL YAŞAM KOÇU YÜKSEL KÖKSAL05354336620
yukselkoksal10@gmail.com
Çocuklarda ki Sosyal Fobi Nedir? Belirtileri ve Kurtulma Yolları Nelerdir?
17/03/2019
Toplum içinde refah içinde yaşamak için ilk olarak iletişim kurup birey olarak saygınlık görebilmemiz gerekir. Günümüzde yetişkinlerde de var olan ancak daha çok çocuklarda görülen bir sorun olarak karşımıza çıkan sosyal fobi, tanımlanmadan önce sebepleri ile bilinmesi gereken önemli bir durumdur. Çünkü insanın yaşamını etkileyecek kadar etkisi bulunmaktadır. Peki bu sosyal fobi dediğimiz durum tam olarak ne oluyor? Sebepleri, belirtileri ve kurtulma yolları nelerdir? Sosyal Fobi (sociofobia) nedir? Genel bir ifade ile sosyal fobi dediğimiz zaman çocuklarda sık sık gördüğümüz toplum içinde konuşamama ve topluluktan uzak kalma durumlarından bahsedebiliriz. Aynı zamanda yeni kişiler ile tanışmaktan çekinmek ve çoğunlukla içe kapanık tavırlar sergilemek de sosyal fobi belirtilerindendir. Sosyal fobiye sahip olan çocuklar genellikle çevresinde bulunan insanların onlar ile dalga geçeceklerini düşünürler. Toplum içine çıktıkları zaman aşırı bir kaygı ve stres içinde olurlar. Hatta zaman zaman aşırıya giden durumlarda panik ataklar geçirildiği de bilinmektedir. Sosyal fobi belirtileri neler? Konumuz çocuklar üzerine olduğu için onların yaşamlarına bakarak örnekler sunabiliriz. Sınıf içinde iken arkadaşları ile iletişimleri zayıftır. Parmak kaldırma ve söz isteme gibi atılımlara girmezler. Sosyal eğlencelere katılmakta isteksiz olurlar. Çok geniş bir arkadaş çevreleri olmaz. Üzerlerinde baskı hissettiklerinde sinirlenebilir ve bulunduğu ortamdan kaçabilirler. Park gibi yerlerde arkadaşlarının arasında oynamak istemeyebilirler. Bu belirtileri incelemeden önce aslında ilk olarak çocukların yaşlarına da bakmak gerekir. 4-5 yaşlarındaki bir çocuk için toplum önünde konuşmak istememek kendini güven altına almak istemenin bir belirtisidir. Ve olması gereken bir durumdur. Bu yaşlarda çocukların yabancılar ile konuşmaması kendi bireysel yaşam alanına müdahale edilmesine izin vermemesi için gerekli olan olağan bir durumdur. Zaten bu yaşlardaki çocukların konuşmak istememesi “seçici konuşmamazlık” olarak isimlendirilir. Bizim incelememiz gereken yaş düzeni 6 yaşından itibaren yani okul dönemi ile başlayan süreç olarak değerlendirilebilir. Sosyal fobi neden oluşur? Çocuklar için sosyal fobi 5-6 yaş döneminden sonra olağan kabul edilebilecek bir durum değildir. Hatta psikoloji alanında bu durum ruhsal bir bozukluk olarak bile nitelendirilebilmektedir. Peki yaşam enerjisi ile dolu olan çocuklarda sosyal fobi neden oluşur? Aile içinde birey olarak kabul etmemek, Azarlamak, Cezalandırmak, Psikolojik ya da fiziksel şiddet uygulamak, Baskıcı bir ortamda büyütmek, Kaba ve saldırgan özellikler ile tepki vermek, Koşullu sevgi sunmak, Mükemmelliyetçi tavırlar sergilemek ve çocuktan mükemmel olmasını beklemek, Alay etmek, Aşağılamak, Kıyas yapmak, Bağlanma bozukluklarının olması gibi çocuklara uygulanan yanlış davranışlar sosyal fobinin zeminini hazırlamaktadır. Sosyal fobi olmaması için neler yapılmalı? Çocukla beraber aile bireyleri olarak sosyal ortamlara girilmeli ve ona refakat edilmelidir. Biz buna pedagojide sosyal refakatçi diyoruz. Çocuk ile konuşurken onunla göz teması kurulmalı ve birey olarak kabul edilmelidir. Okul öncesi eğitime aile olarak destek verilmeli ve bu süreç karşılıklı olarak anlaşma ile sonlanmalı. Kreş ya da ana okulu yaşının en erken 4 olduğunu da hatırlatabiliriz. Başarılar ile karşılaşması için çocukların cesaretlendirilmesi, desteklenmesi ve sorumluluk verilmesi gerekir. Çocuklara fikir danışılmalı ve verdiği fikirlere de uyulmalıdır. Çocukların iyi yönleri taktir edilmeli ve yaptığı davranışlar, fikirler saygı ile karşılanmalıdır. Arkadaşlık kurma noktasında destek verilmelidir ve arkadaş seçiminde eleştirel davranılmamalıdır. Çocuklar yaptıkları davranışlarda ve işlerde eleştirilmemeli, doğru yol gösterilmesi gereken zamanlarda iyilik ile yaklaşılmalıdır. Mükemmeli beklememek ve çocukların gösterdikleri gayreti taktir etmek çok önemlidir. Attıkları küçük adımlar bile desteklenip beğenilmelidir. Ev içinde ya da dışarıda başkaları arkasından gizli gizli konuşulmamalıdır. Bu hareket çocukta ‘benim hakkımda da konuşabilirler’ düşüncesi uyandırabilir ve bu da korku ile sosyal fobiye sebep olabilir. Öğretmenleri ile ortaklaşa hareket edilmeli ve hem okulda hem de evde birey olarak kendini her çocuk değerli hissetmelidir. Yazar Demirörs -7 Mayıs 2017 Kaynak: İndigo |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
BERTRAND RUSSELL’IN ‘MUTLU OLMA SANATI’ İSİMLİ KİTABINDAN ÇIKARILACAK 6 DERS - 05/04/2019 |
Tarihin en büyük filozoflarından Bertrand Russell’ın aykırı kitaplarından ‘Mutlu Olma Sanatı’, ufkunuzu geliştirip bakış açınızı değiştirecek yaklaşımlar sergiliyor. |
ANNELİK VE CİNSELLİK İKİLEMİNDE YANLIŞ BİLİNEN KONULAR - 31/03/2019 |
GEBELİK VE CİNSEL YAŞAM |
CİNSELLİK KADINLARIN ANLAM DÜNYALARINDA FARKLI BİR KÖŞEYE OTURUR - 29/03/2019 |
Modern toplumlarda kadınlar için cinselliğin anlamı da farklıdır. |
Bir Psikologun Yazdığı Mektuptan İlişkiler Üzerine 16 Kıymetli Tavsiye - 22/03/2019 |
Psikolog Gerald Rogers zor bir boşanma geçirdikten sonra Facebook arkadaşları ve takipçileri için bir açık mektup yazmış. |
AKRAN ZORBALIĞI NEDİR? - 17/03/2019 |
Akran Zorbalığı Konusunda Edinmeniz Gereken Temel Bilgiler |
ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ VE KURTULMA ÖNERİLERİ - 08/03/2019 |
Toplumda çok fazla önemsenmiyor ama özgüven eksikliği çocuk yaşlarda başlayıp yetişkin dönemde; depresyon ve sosyal fobi gibi rahatsızlıklara yol açabiliyor. |
BİLİNÇALTI NEDİR VE NASIL ÇALIŞIR ? BİLİNÇALTIMIZI PROGRAMLAYARAK YAPABİLECEĞİMİZ İNANILMAZ ŞEYLER - 01/03/2019 |
Bilinçaltı Nedir? |
Pedagojide güvenli bağlanma nedir? - 22/02/2019 |
Çocukların kimliklerini oluşturabilmesi, benliklerini tanıyabilmesi ve karakterini zarara uğratacak tehlikelerden korunabilmesi için en önemli yapı güvenli bağlanma köprüsüdür. |
DUYGUSAL VE FİZİKSEL İHTİYAÇLARIMIZ İLİŞKİLERİMİZİ NASIL ETKİLER? - 08/02/2019 |
İhtiyaçlarımız bizi motive eder, yönlendirir ve harekete geçirir. Var olan enerjimizi ihtiyaçlarımızı tatmin etmek için harcarız. |
Devamı |