google-site-verification=8PXa2XQsrWOv1yvQkbA71RfkAM0-ZS-Mr-eoWswhC2U
Üyelik Girişi
Site Haritası
Psikoloji Eğitim 0533-3738123
Aile Terapist, Cinsel Terapist 0505-7675885

Çocuk Psikologları 0544-7243650

Çocuk Pedagogları 0544-7243650

Bireysel ve Aile Terapisti



Hipnozla Kilo Verin 0533 373 8123
Aile Evlilik Çift Terapisti Fulya Güner 05333738123
fulya@724psikoloji.com
Pedofili Nedir ? Neden Pedofili Oluyorlar ? Pedofilinin Tedavisi Var Mı ?
26/03/2016

Aile ve Evlilik Danişmanı Fulya Guner

0533 373 81 23 fulyaguner@hotmail.com.tr

 

Pedofili Nedir ? Neden Pedofili Oluyorlar ? Pedofilinin Tedavisi Var Mı ?

 

Pedofili Nedir ?

Türkçeye, İngilizce ‘’paedophilia’’ kelimesinden geçen pedofili sözcüğünün kökeni Yunanca paid (çocuk) ve philia (sapma, düşkünlük) sözcüklerinden oluşur.

Çocuk için cinsel istismar, rızası olmayan ya da bunun farkına varamayacak yaşta olan çocuğun, cinsel bakımdan olgun yetişkinin cinsel doyumuna yol açacak bir durum içerisinde bulunması ve/veya buna göz yumulması olarak tarif edilir. Bu cinsel istismar; açık saçık telefon konuşmaları, sözel istismar, teşhircilik (ekshibisyonizm; çocuklara cinsel organın gösterilmesi), röntgencilik (voyurizm; çocukları soyup seyretme), çocuk yanında mastürbasyon yapılması, frotterizm (cinsel organın sürtülmesi), çocuğun bedenine cinsel amaçla dokunmak, çocuğun yakışıksız yayınlara konu edilmesi, oral seks ve/veya vajinal/anal penetrasyon (giriş) olarak açıklanabilir.Çocuklar istismara en fazla pedofilik kişiler tarafından maruz kalır ve bu kişilere karşı korunmasızlardır.

Pedofilik kişiler, çocukları çoğunlukla güvenlerini kazanarak tuzaklarına düşürmektedirler. Pek çok çocukta sırf bu yüzden olumsuz bir şey gerçekleştiğini anlamaz hatta bazen bu kişileri korumak için sessiz kalırlar.

Halk diliyle “sübyancılık” olarak bildiğimiz pedofili (Pedophilia) bir tür hastalıktır. Psikolojik bir hastalık olan pedofili, 6 aydan uzun bir süre boyunca, kişide ergenlik dönemine girmemiş çocuklarla ilgili yoğun cinsel dürtülerin gelişmesi olarak tanımlanmıştır.

Tanının konulabilmesi için kişinin en az 16 yaşında olması beklenir. Yine cinsel istismarda bulunacağı çocuklardan en az beş yaş büyük olmalıdır.

Haliyle bu kişinin bu dürtülerine göre davranması yada bunun kişilerarası sorunlara neden olması beklenir.

 Pedofilik bireyler tercih ettikleri yaş gruplarına göre ikiye ayrılmaktadırlar; hebefiller (hebephiles, ergenlik sonrası çocukları tercih edenler) ve pedofiller (pedophiles, ergenlik öncesi çocukları tercih edenler). Suçluların %75 'şinden fazlası kurbanların akrabaları, aile dostları ya da tanıdıklarıdır.

Sübyancılar sıklıkla cinsel birleşmeden önce kurbana dokunmak ya da cinsel organlara bakmak yoluyla cinsel doyuma ulaşırlar.

Pedofili de kendi içinde şeçici pedofili (sadece çocuklara ilgisi olanlar, exclusive pedophile),seçici olmayan pedofili (çocuklara ve erişkinlere ilgisi olanlar, nonexclusive pedophili) olarakta ikiye ayrılırlar.Bununla birlikte olgunlaşmış çocukları seçenler (telofili, teleiophile) ve bebekleri seçenler (infantfili, infantophilia) olarak alt gruplara ayrılırlar.

"Saç okşamayla" başlayan ve cinsel organların ellenmesi veya çocuğu cesaretlendirmek için aynı şeyleri kendi cinsel organına yapma ve çok daha ender görülse de cinsel birleşmeye kadar yayılan bir aralıkta gerçekleşiyor. Cinsel taciz söz konusu olduğunda genel olarak yakınlaşmanın adım adım geliştirilmesi yoluyla gerçekleşiyor. Diğer yetişkinler tarafından fark edilmemesi durumunda pedofili hastalarının ilişkileri haftalarca aylarca veya yıllarca sürebilir.

 

Neden Pedofili Oluyorlar ?

Yapılan detaylı araştırmalar sonunda, pedofilinin spesifik somut bir kökene dayanmadığı ortaya çıkmıştır. (Yani olaya sadece ruh hastalığı, madde bağımlılığı açısından bakmak yüzeysel olacaktır.) Çocukluktaki kendi cinsel istismarı,  travmatik anne ilişkisi,  narsistik obje seçimi, sorunlu triyangülasyon (Üçgen Kurma),  kişilik bozuklukları yaşayan kişilerde görülme sıklığı daha yoğundur. Sübyancılar -tipik olarak- yetişkin cinsel ilişkiden zevk almakta güçlük çekerler, özgüvenleri eksik olduğundan çocuklarla ilişkiyi yetişkinlere nazaran daha az tehdit edici bulurlar.Sübyancıların büyük bir çoğunluğu erkektir ve bu durum kadınlarda

çok nadir görülür. Yaşayış tarzı ve kültür de bu konuda önemli faktörlerdir. Pedofili yatkınlığının köken araştırmasında; sadece genetik veya hormonal kökenlere dayanmadığını din, zekâ, ırk, eğitim, kültür, örf ve gelenekler, meslek veya sosyal seviye gibi etkenlerin aktif rol oynadığı kabul edilir.

Anne ile çocuk arasındaki ilişki bozuklukları da pedofili yönelimini kolaylaştırabilir. Bu da pedofili hastası erkeklerde yetişkin kadınlardan korkmaya neden olur ve cinsel tatmini çocuklarda aramasına annenin yasakladığı “sevgiyi” çocuklardan gelmesini beklemesine yol açabilir.

Aynı şekilde zayıf bir baba da (Baba Figürünün eksikliği) pedofili eğilimine neden olabilir. Bu tip bir baba yeni yetişmekte olan delikanlının annesiyle ve diğer aile bireyleriyle yaşadığı problemlerin çözüme kavuşturulmasında ona çok az yardımcı olur ve yetişkin erkekliğe geçişe yönelik bir kimlik kazanmasına olanak vermez. Ruhsal krizlerin etkisi altında kalma, cinsel ihtiyaç ve yoksunluk hali veya toplum tarafından yalnız bırakılma ve izole edilme durumu, yetişkinlerin çocuklara yönelik cinsel eğilimlerini yeniden canlandırabilir. Bu da, aynı suçun yeniden işlenmesi anlamında, kişinin takıntılı veya saplantılı olduğu, çocuklara yönelik içgüdü ve düşünce tarzına geri dönmesine neden olabilir.

 

Pedofilinin Tedavisi Var Mı ?

Uluslararası bazda yapılan çalışmalar, bu kişilerdeki suç tekrar etme oranının yüzde 40 ile yüzde 50 arasında olduğu sonucunu vermiştir, bu sonuç cinsel suçlularının ortalama suç tekrar oranı olan yüzde 22’ seviyesinden hemen hemen iki kat fazladır. Genç erkeklere düşkün pedofili hastalarının suç tekrar olasılığı kızlara düşkün olan pedofili hastalarına kıyasla önemli oranda daha yüksektir.

Pedofili hastalarında suç tekrar oranı oldukça yüksektir. Cezaya çarptırılan pedofili hastalarının terapi yoluyla aynı suçu tekrar etme olasılıklarının yüzde 12 ile yüzde 17 arasında azaltılmasının sağlanabileceğini göstermiştir.

 

Yapan Kişilerin Savunmaları 

Küçümseme: Bu davranış zararsız, siz gerektiğinden fazla önemsiyorsunuz. (“bir kerelik bir şeydi” vs), İnkar  Çocuk da istedi, onun da rızası vardı. (“çocukları kucaklamak suç mudur?” vs),

Uydurma: Aslında bu konuda araştırma yapıyordum.  (“tez için araştırma yapıyorum” vs),

Saldırma: Çocuk cinsel olarak beni baştan çıkardı, kendime hakim olamadım. (suçlayan unsura karşı saldırganlaşma polise, doktora vs),

Akla Yatkın Hale Getirme: Çocuğa aşk ve cinselliğe dair bilgiler vermek amacıyla yaptım. (“çocuklara karşı ilgim yok hayır, sapık değilim” vs).

 

Kurbanda Hangi Tepkiler Görülür ?

Cinsel nitelik taşıyan her şeye karşı olağan dışı bir ilgi gösterme veya bunlardan olağan dışı biçimde kaçınma

Belli kişi ya da yerlere karşı belirgin bir korku sergileme

Kendisine herhangi birinin dokunup dokunmadığı sorulduğunda beklenmedik ya da olağandışı bir cevap alma

Fiziksel muayenelerden olağandışı biçimde ürkme ve kaçınma

Uyku sorunları veya kabuslar

Depresyon veya arkadaşlarından ya da ailesinden uzaklaşma

Başka çocukları cinsel aktivitelerde bulunmaya sevk etme teşebbüsleri

Mesane ya da bağırsak kontrolünü aniden yitirme

Bedenlerinin kirli ya da hasarlı olduğuna dair ifadeler veya genital bölgelerinde bir sorun olduğu korkusu

Okula gitmeyi reddetme

Suça yönelme veya davranım bozuklukları

Ketumluk

Resimlerinde, oyunlarında, hayallerinde cinsel tacize ilişkin unsurlar

Olağandışı saldırganlık

İntihar davranışı

korku (özellikle şiddete maruz kalındıysa), şaşkınlık veya pasif haz olabilir. Cinsel ilişki, özellikle şiddete maruz kaldıysa, çocukta çok ciddi travmalara neden olabilir. Bazı durumlarda kurban, cinsel ilişkiden çok, ebeveynlerinin daha önceki uyarılarını dinlemediğini düşünerek suçluluk ve sıkıntı çeker. Cinsel saldırıya uğrayan çocuklar sıklıkla sorunlu bir yetişkinlik dönemi yaşarlar. Çalışmalar, çocukluğunda cinsel saldırıya uğramış erkeklerin yetişkinliklerinde cinsel suç işleme olasılığının yüksek olduğunu göstermektedir. Çocukluğunda cinsel saldırıya uğramış kadınlar ise daha çok uyuşturucu bağımlılığı veya seks işçiliği gibi kendini yıkıma götüren davranışlara meyilli olurlar.

Öncelikle çocukların cinsel tacizi sözlü olarak ifade etmelerinin çok güç olduğu bilinmelidir. Bunun nedenlerinden biri çocukların dünyasında pek çok şeyi yetişkinlerin kontrol etmesi ve çocuğun yetişkinlerin her şeyi bildiğini düşünmesidir. Özellikle de tacizi uygulayan kişinin çocuğu tehdit etmesi veya bu kişinin çocuğun tanıdığı biri olması durumunda çocuk bu kişinin otoritesini sorgulamayı aklına getirmeyebilir.Öte yandan çocuklar neredeyse her durumda uğradıkları tacizi anlatmayı ve bunun sona ermesini isterler. Ancak kendilerine inanılmayacağından veya korunmayacaklarından korkar ya da anlatmaları durumunda bunun sonuçlarının neler olacağını bilememekten dolayı kaygı duyabilirler. Bu nedenle çocuğun cinsel tacize uğradığını söylemesi tacizin başlamasından sonra bir yıl ya da daha fazla bir süreyi alabilir. Özellikle tacizcinin aile içinden biri olması durumunda çocuk bunu hiçbir zaman açığa vurmayabilir ya da ancak yetişkin olduktan sonra açığa vurabilir. Aynı kişinin mağduru olan başka birinin konuşması veya taciz olasılığı hakkında dolaysız sorular yöneltilmesi konuşmalarını kolaylaştırabilir.

Tacizcinin aileden biri olması çocuğu çok daha yıkıcı biçimde etkiler. Beş yaş ve daha büyük olup, tacizciyi tanıyan ve ona karşı sevgi besleyen bir çocuk, bu kişiye yönelik şefkat veya sadakat duyguları ile onunla yaşadığı cinsel aktivitelerin aşırı derecede yanlış olması duygusu arasında sıkışıp kalabilir. Çocuk cinsel tacizden uzaklaşmaya çalıştığında tacizci çocuğu şiddet uygulamak ya da artık sevmemekle tehdit edebilir. Cinsel tacizin aile içerisinde meydana gelmesi durumunda çocukta öfke, diğer aile bireylerine karşı kıskançlık ya da utanma duyguları gelişebilir veya sırrı açıklaması halinde ailenin dağılmasından korkabilir.

 

Dünya'da Nasıl Cezalandırılıyor ?

Taraflardan bazıları olayın bir hastalık olarak görülüp ve cezai işlem uygulanmasından yanayken, diğer taraf ise sadece cezaya tabii tutulmasının kalıcı bir çözüm olmadığını tedavi ve cezai işlemin bir arada olduğunu savunur.

Son dönemde kimyasal hadım denilen yöntemle önüne geçilen psikolojik bozukluk. bir tür hormon kokteyli hazırlanarak kişiye şırınga ediliyor ve kişi hiçbir cinsel dürtü, istek ya da fantezi kuramıyor. her hafta uygulanması gereken ilaç özellikle bu tip hastaların çok görüldüğü Amerika'da mahkeme kararıyla uygulanabiliyor.

suç niteliksiz şekilde işlenirse 3 yıldan 8 yıla kadar, vücuda bir organ veya sair cisim sokmak şeklinde gerçekleşirse 8 yıldan 15 yıla kadar bir hapis cezası öngörülüyor bizim kanunumuzda.. ayrıca verilecek ceza; suç yasada sayılan kimseler tarafından işlendiğinde (baba,üvey baba, evlat edinen, bakıcı...vs.) yarı oranında, cebir ve şiddet kullanılarak işlendiğinde yarı oranında arttırılırken, suçun sonunda çocuğun beden ve ruh sağlığı bozulmuş ise 15 yıldan az olmamak üzere hapis cezası verilir. mağdurun bitkisel hayata girmesi ya da ölmesi durumunda ise verilecek ceza ağırlaştırılmış müebbet hapistir .ABD’nin bazı eyaletlerinde pedofili suçluları idam edilirken bazı eyaletlerde suçluya 2 seçenek sunuluyor; hadım cezası ya da 20 yıl hapis cezası.
’Örneğin Çek Cumhuriyeti’nde pedofili suçlularına cerrahi kastrasyon uygulanıyor, yani ameliyatla testisler çıkarılıyor. Çocuklarla cinsel ilişkiye girmek çoğu ülkede çocuk cinsel istismarı olarak dikkate alınmakta ve cezalandırma gerektiren bir suç olarak kabul edilmektedir. Bazı ülkelerse cezalandırmak için pedofili hastasının ikinci bir suç işlemesini bekliyor.

 

Türk Ceza Kanununa Göre Pedofili

Her ne kadar işleyişinde problemler olsa da Türk Ceza Kanunu'nda gerekçe gözetmeksizin çocuk istismarı yapan herkes kesinlikle cezalandırılır.

Türk Ceza Kanunu'nun 6. bölümündeki 102-105. maddeler, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlara ayrılmıştır. 2005 yılında yürürlüğe giren 103. maddede

çocuğa karşı cinsel istismarda bulunanlara karşı şu yargıları içermektedir:

(1) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismar deyiminden;

a) Onbeş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,

b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar,Anlaşılır.

(2) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(3) Cinsel istismarın üstsoy, ikinci veya üçüncü derecede kan hısmı, üvey baba, evlat edinen, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, sağlık hizmeti veren veya koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler tarafından ya da hizmet ilişkisinin sağladığı nü-fuz kötüye kullanılmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehdit kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

(6) Suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması hâlinde, onbeş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hüküm olunur.

 

Gördüğümüz üzere TMK'da geçen maddelerde mağdurun ruh ve beden sağlığının zarar görmesi durumunda cinsel istismarcının suçu artabilir. Lakin TMK'da geçen bu şart bazen karışıklığa, hatta suistimale yol açmaktadır. Mağdurun ruh ve beden sağlığının zarar görmediğini iddia eden bazı hakimler istismarcıların serbest kalmasına ve yeni istismar vakalarına dolaylı da olsa önayak olmaktadırlar. TMK'ya göre eğer istismarcıya pedofili tanısı konulmamışsa kimyasal ve/ya psikolojik tedavi bile şart koşulmamaktadır.


Peki Aileler Ne Yapmalılar?

Aileler çocuklarını korumalılar ve dikkatli olmalılardır. Çünkü pedofilik bireyler çocuklara %60-70 oranında öğretmen, okul görevlisi, akraba, komşu, bakıcı, servis şöförü gibi olgular üzerinden yaklaşmaktadır. Çocuklardaki kolay güven duyma, kolay kandırılma, kolayca korkma gibi durumlar nedeniyle istismara  açıklardır. Üstelik bu durum olayların gizli tutmalarına da neden olabilmektedirler. Ailelerin çocuklarıyla samimi bir iletişim halinde olması çocuğun içinde bulunduğu ( veya buna zorlandığı) istismar durumunun önüne geçilmesinde yardımcı olabilir. Bunu bir nevi erken teşhis olarak anlayabiliriz.Unutulmamalıdır ki, aile ile kaliteli geçirilen zaman, sevgi ve güven duygusunu pekiştirir. Paronayaya kapılıp her şeyi ve herkesi sorgular davranışlar ise güvensizlik ve korku yaratır. Kıvamında davranıp, dengeli ve yetrince dikkatli olmak en makul davranış olacaktır.

 

Alınabilecek önlemler şunlar olmalıdır;

  • Çocuğunuzun kimlerle vakit geçirdiğinden haberdar olun.
  • Çocuğunuzun arkadaşlarıyla iletişim halinde olun.
  • Çocuğunuzla iletişiminizi kopartmayın.
  • Çocuğunuzun davranışlarını gözlemleyin.
Çocukların taciz karşısındaki tepkisi farklılık gösterebilir. Özellikle de tacizi açıkladığında gördüğü yaklaşım çocuğun tacizi ve kendisinin bu olaydaki rolünü algılama biçimini önemli ölçüde etkiler. Kendisine inanan ve destek veren bir aile ortamının olması çocuğun travma ile baş etme ve travmanın etkilerini azaltma kabiliyetini artırır.

Ataerkinin ve dinsel baskının yoğun yaşandığı coğrafyalarda çocuklara olan güvenin az olması da bir gerekçe kabul edilebilir. Bu tip ülkelerde yahut coğrafyalarda;

çocuktansa, yetişkine olan güvenin fazla olması veya kadındansa, erkeğe olan güvenin fazla olması, cinsel istismar mağdurlarının problemlerini dışa vuramamasının

en büyük sebeplerindendir. Ülkemizin bazı kesimlerinde ve bazı ülkelerde, pedofili yerine ”Çocuk Gelin” ifadesi kullanılmaktadır.

Çocuk gelin yoktur. Pedofilik bireylerin hastalıklı-sapkın zihniyetleri ve beden ticareti vardır.

                                                                

Aile ve Evlilik Danişmanı Fulya Guner

0533 373 81 23 fulyaguner@hotmail.com.tr

 



1858 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

OKB’nin Nedenleri.. - 05/05/2016
OKB'nin Nedenleri..
Özgüven Eksikliği Nedir ? Özgüven Eksikliği Neden Olur ? Özgüveni Arttırmanın Yolları Nelerdir ? - 14/04/2016
Özgüven Eksikliği Nedir ? Özgüven Eksikliği Neden Olur ? Özgüveni Arttırmanın Yolları Nelerdir ?
Aile Evlilik Terapistine,Danismanina Basvurma Zamani Nedir veya Başvurunun Uygun Olduğu Durumlar Nel - 09/03/2016
Aile Evlilik Terapistine,Danismanina Basvurma Zamani Nedir ?Başvurunun Uygun Olduğu Durumlar Nelerdir?
Bağlanma Stilinin Duygusal Gelişime Etkisi - 09/03/2016
Aile Evlilik Çift Terapisti Fulya Güner 0533 373 81 23 fulya@724psikoloji.com
Yaşam Koçu Kimdir? Nasıl Bir Fayda Sağlar ? - 09/03/2016
Aile Evlilik Çift Terapisti Fulya Güner 0533 373 81 23 fulya@724psikoloji.com
Neden ve Hangi Durumlarda Psikolağa Gidilmeli ? Psikolojik Destek Alınmalı ? - 09/03/2016
Neden ve Hangi Durumlarda Psikolağa Gidilmeli ? Psikolojik Destek Alınmalı ?
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam48
Toplam Ziyaret245398
Köşe Yazıları
Aile Çift Danışmanı Psikolog Pedagog Atakan Şahin 05057675885
- Mutlu Evliliğin Sırları Nelerdir -

Aile Evlilik Çift Terapisti Fulya Güner 05333738123
OKB’nin Nedenleri..

aile ve çift danışmanı sinem sayışman05057675885
METROPOLİTAN OKUL OLGUNLUK TESTİ

çocuk gelişim uzmanı Suzan SEVİNDİK
İNATÇI ÇOCUKLA BAŞA ÇIKMANIN YOLLARI

Dr. Ekrem Çulfa Aldatılan Kadın Erkek Danışma Hattı 0544-7243650
"İLİŞKİLERİNİZİ ÖLDÜREN 5 ŞEY:

evlilik cinsel terapist nesrin örek 05057675885
Cinsel isteksizlik nasıl ele alınmalı ve tedavi edilmelir?

Filiz Gülgör
- HER ÜZÜNTÜ DEPRESYON DEĞİLDİR -

istanbul Psikolojik Danışman Ahmet Töremen 0533 373 81 23
Problemin tanımlanması mı çözülmesi mi ?

İSTANBUL YAŞAM KOÇU YÜKSEL KÖKSAL05354336620
BERTRAND RUSSELL’IN ‘MUTLU OLMA SANATI’ İSİMLİ KİTABINDAN ÇIKARILACAK 6 DERS

istanbul yaşam koçu 05321583555
KADİR ABİ

istanbul Yaşam Koçu Öğrenci Koçu Ayşim Çulfa 0505 767 5885
Ebeveynler Çocuklarının Karne Notları İle ilgili Nasıl Bir Tutum İçinde Olmalılar?

Kişisel gelişim testleri 05057675885
- Başkalarıyla Yaşayabilme Testi -

Psikolog Buse Yeğin
YEME BOZUKLUĞU NEDİR?

Psikolog Çocuk Ergen Psikoloğu Çocuk Psikoloji Randevu Telefonu
- ANLAŞILMAK İSTEYEN KADIN NE YAPMALI –

psikolog pedagog aile ve çift terapisi
Dr. Psk. Aile Evlilik Çift Danışmanı Ekrem ÇULFA hakkında yazılan yorum, tavsiye, öneri ve faydalar

Psikolojik Destek 0532 158 35 55
5 Yaş Çocuğu

Psk. Dan. Furkan Çulfa 0544 724 36 50
Okula Gitmenin Psikolojik Olarak Olumlu Katkıları Nelerdir?

Psk. Dnş. İnci Aydın5074410883 çocuk ve evlilik danışmanı
AİLE VE EVLİLİK DANIŞMANLIĞI

Sanal Aldatma Danışma Hattı 0505-7675885
SOSYAL MEDYADA VEYA İNTERNET ORTAMINDA SANAL ALDATMA ARTIYOR MU?

Sosyolog Merve Ege tel 0505 767 5885
İntihar

Uzman Klinik Psikolog Şakir ERNAS 05057675885
Kendi Varlığını Duyurma Haykırışı: Saldırganlık ve Kızgınlık

Uzman Klinik Psikolog Pedagog Gülten Demirdöven istanbul 0505 767 5885 whatsapp
BOŞANMALAR ÇOCUKLARI NASIL ETKİLİYOR?

Uzman Psikolog Hakan ÖZBAYİS-0533 373 8123
PSİKOTERAPİ NEDİR?

Uzman Psikolog Hakan ÖZBAYİS 0533 373 8123
Hamilelik Mükemmeldir

YAŞAM KOÇU ÖĞRENCİ KOÇU SİNAN SEYFİ YETKİNER
İSTİFÇİLİK BOZUKLUĞU

Uzman Klinik Psikologlara Danışın

Bayan Psikologlardan Randevu Alın 0216-3476003
Bağımlılıklarınızdan Kurtulun 0505-7675885

Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.548434.6868
Euro36.263736.4090
Hava Durumu
Saat
Çocuk Ergen Bireysel ve Aile Terapisti
Çocuk Ergen Bireysel ve Aile Psikologu